İstanbul, tarihi boyunca birçok doğal felaket yaşamış bir şehir olarak bilinirken, geçtiğimiz günlerde meydana gelen deprem, bu geleneği bir kez daha hatırlattı. 24 Ekim 2023 tarihinde, Merkez üssü Silivri açıkları olan bir deprem, İstanbul'un birçok bölgesinde hissedildi. Bu olay, hem vatandaşlar arasında panik yarattı hem de yetkilileri alarma geçirdi. Çeşitli büyüklüklerde hissedilen sarsıntının ardından, vatandaşlar güvenli alanlara yönelmek için acele etti.
Depremin büyüklüğü 4.8 olarak ölçüldü ve derinliği 12 kilometre olarak kaydedildi. İlk sarsıntının ardından artçı sarsıntılar da yaşadı. Halkın yoğun olarak yaşadığı Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy ve Esenyurt gibi bölgelerde, insanlar kendilerini dışarı attı. Binaların güvenliğinden endişe eden vatandaşlar, sokaklarda bir araya gelerek, durum değerlendirmeleri yapmaya başladı. Kimi vatandaşlar panik halinde birbirine sarılırken, bazıları ise cep telefonları ile deprem anını kaydetmeye çalıştı. Sosyal medya üzerinde, depremle ilgili paylaşımlar hızla yayıldı ve şehirdeki herkes, gelişmeleri anlık olarak takip etti.
Yaşanan deprem sonrası uzmanlar, İstanbul'un hareketli bir fay hattı üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, depremler ile ilgili halkı bilgilendirdi. Jeologlar, bu tür sarsıntıların İstanbul'da sıkça görülebileceğini ve şehirdeki binaların güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. “Depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu sadece bir uyarı” diyen uzmanlar, ayrıca İstanbul'da binaların depreme dayanıklılık testlerinin yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Buna ek olarak, İçişleri Bakanlığı olayla ilgili bir açıklama yaptı ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde değerlendirme yapılacağını duyurdu. Ayakta kalabilen binaların güvenliğinin ağır şekilde denetleneceği belirtilirken, devreye alınacak acil yardım ekipleri için hazırlıkların güncellemeleri yapıldığı bilgisi paylaşıldı. Depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntılara karşı halkın tedbirli olması konusunda uyarılarda bulunuldu.
Şehirdeki günlük hayat, devletin almış olduğu güvenlik önlemleri sonrası yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Ancak, depremin yarattığı kaygı ve endişe henüz tam anlamıyla geçmiş değil. İstanbullular, günlük yaşamlarına dönerken, yaşanan bu olayın farkındalığını unutmamak adına eğitim ve bilgilendirme seminerlerine katılmayı da ihmal etmiyor.
Sonuç olarak, Silivri açıklarındaki bu deprem, İstanbul'un riskli coğrafyasında karşılaşabileceğimiz olası felaketlerin sadece bir göstergesi. Hem bireyler hem de devletin, doğal afetler konusunda daha hazırlıklı olması gerektiği gerçeği, bu olayla bir kez daha kendini göstermiş oldu.