Son yıllarda, Orta Doğu'daki çatışmaların merkezinde yer alan İsrail ve Gazze, dünya genelinde büyük yankılar uyandırmaya devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri müdahalesi, yalnızca bölgedeki siyasi durumu değil, aynı zamanda sayısız insanın yaşam süresini de olumsuz etkiliyor. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Gazze'de yaşam süresi son yıllarda belirgin bir şekilde düşüş göstermiş durumda. Bu durumun altında yatan nedenleri, geçmişten günümüze kadar olan süreçleri ve tıbbi araştırmaları incelediğimizde, bölgedeki yaşam koşullarının daha da kötüleştiğini görmekteyiz.
İsrail'in 2007 yılında Gazze'yi abluka altına alması, burada yaşayan halkın günlük hayatını derinden etkilemiştir. Sağlık hizmetlerine erişim, temel gıda maddeleri ve su kaynakları gibi iki temel ihtiyaç bile kısıtlı hale gelmiştir. Bu koşullar, özellikle çocuklar ve yaşlılar olmak üzere en savunmasız kesimlerin yaşam sürelerini önemli ölçüde kısaltmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, Gazze'deki sağlık sisteminin çökmesi, yalnızca askeri güç kullanımıyla değil, aynı zamanda bu tür sistemlerin sistematik bir şekilde çökertilmesiyle de ilişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Birleşmiş Milletler’in 2022 yılı verilerine göre, Gazze'de yaşam süresi, 74 yıla kadar çıkmakta iken, bu rakam İsrail'in son müdahaleleriyle 70 yıla kadar inmiştir. Çocukların hayat şartları da aynı şekilde dramatik bir düşüş yaşamaktadır. Sağlık alanındaki yetersizliğin yanı sıra, psikolojik travmalar da Gazze halkının yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Sürekli bombardımanlar ve belirsizlikler, insanların ruhsal sağlığını zayıflatmakta ve bunun sonucunda uzun vadede sağlık problemlerinin artmasına neden olmaktadır.
İsrail'in Gazze üzerindeki etkileri, yalnızca bireysel yaşam süreleriyle sınırlı kalmamaktadır. Bu durum, bölgenin genel sağlık durumunu da tehdit etmektedir. Gazze'deki yiyecek güvenliği, sanitasyon koşulları ve genel halk sağlığı, çatışmaların etkisiyle giderek bozulmakta ve bu da kronik hastalıkların artmasına yol açmaktadır. Yetersiz beslenme, kalp hastalıkları ve kanser gibi hastalıkların daha yaygın hale gelmesine neden olmaktadır. Sağlık sisteminin ciddi şekilde zarar görmesi ise hastaların tedaviyle ilgili olan umutlarını da azaltmaktadır.
Çözüm önerileri arasında, hem yerel hem de uluslararası sağlık kuruluşlarının Gazze'ye daha fazla destek sağlaması önerilmektedir. Acil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, psikolojik destek programlarının oluşturulması ve tıbbi malzeme ile çalışan ekipmanların sağlanması, Gazze'deki yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, İsrail'in Gazze üzerindeki askeri müdahalesi, yalnızca politik bir mesele olmanın ötesine geçmekte, insan hayatlarını doğrudan etkilemektedir. Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çeken bir insan hakkı ihlali olmanın yanı sıra, bölgedeki halk sağlık sorunlarını derinleştiren bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Gazze'nin yeniden inşası ve halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesi için mutlaka harekete geçilmelidir. Aksi takdirde, uzun vadede etkilerini daha da derinleştirerek hayat kaybına neden olacak olan bu kısır döngü devam edecektir.