Son yıllarda psikoloji ve tıp alanında yapılan araştırmalar, insanların doğum tarihinin psikolojik sağlık üzerindeki etkilerini merak uyandıran bir şekilde ortaya koyuyor. Ankara Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, erkeklerin doğduğu aylara göre depresyon ve diğer ruh sağlığı sorunları yaşama olasılıklarının değişebileceğini kanıtlayan çarpıcı bulgulara ulaştı. Özellikle kış ve sonbahar aylarında doğan erkeklerin, diğer aylarda doğanlara göre daha yüksek depresyon riski taşıdığı belirlendi. Bu bulgular, doğum tarihlerinin bireylerin psikolojik durumları üzerindeki etkisini sorgulatırken, ruh sağlığı alanında yeni bir bakış açısı da getiriyor.
Ankara Üniversitesi’nin Psikoloji Bölümü'nde yürütülen bu çalışmada, araştırmacılar 500 erkeği inceleyerek doğum tarihlerinin ruhsal sağlık üzerindeki etkilerini analiz etti. Katılımcıların belirli dönemlerdeki duygusal durumları, yaşadıkları travmalar ve aile geçmişleri gibi faktörler de değerlendirildi. Araştırmacılar, erkekleri doğdukları aylara göre gruplandırarak, depresyon belirtilerini ve mücadele ettikleri psikolojik sorunları gözlemledi. Kış ve sonbahar aylarında doğan erkeklerin, özellikle unutkanlık, melankoli ve enerji düşüklüğü gibi depresyon belirtileri gösterme olasılıklarının çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Ayrıca, bu gruptaki bireylerin yaşadığı stres faktörleri ve dış etkenlerin de ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri artırdığı görüldü.
Bu ilginç bulguların arkasındaki nedenleri araştıran uzmanlar, mevsimsel etkilerin yanı sıra doğum tarihinin biyolojik ve sosyal faktörlerle olan ilişkisini de inceledi. Kış aylarında doğan bebeklerin güneş ışığından daha az faydalandığı ve bu durumun melatonin hormonu seviyelerini etkileyerek ruh hali üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği öne sürüldü. Ayrıca, sonbahar aylarında doğan erkeklerin yaşamlarının ilk dönemlerinde güneş ışığından yoksun kalmaları, bağışıklık sistemlerine ve genel sağlık durumlarına etkide bulunabiliyor. Bilim insanları, bu faktörlerin, bireylerin psikolojik dirençlerini zayıflatarak, ileride depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarıyla mücadele etme olasılıklarını yüksek hale getirdiğini belirtiyor.
Bununla birlikte mevsim değişikliklerinin insanların ruh halleri üzerinde psikolojik etkileri olduğu da bilinen bir gerçektir. Kış aylarında, gün ışığının azalması, D vitamininin az alınması ve hava koşullarının getirdiği kapanma hissi, genel ruh sağlığını olumsuz etkileyen alt faktörler arasında sayılabilir. Araştırmaya göre, özellikle erkeklerin duygularını ifade etmekte zorlandıkları ve bu durumun stres ve depresyonla başa çıkmayı zorlaştırdığı vurgulanıyor.
Sonuç olarak, bu araştırma, erkeklerin doğduğu aylara göre ruh sağlıkları arasındaki bağı daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Bilim insanları, bu bulguların toplumda farkındalık yaratmasını ve erken teşhis için yollar arayan profesyonellerin daha bilinçli yaklaşmalarını sağlayacağını umut ediyor. Mevsimsel doğum tarihleri ile ruh sağlığı arasındaki bu ilginç ilişki, depresyonu önlemek ve tedavi etmek için gerekli stratejilerin oluşturulmasına da katkıda bulunabilir.
Yani, bir erkeğin doğduğu ay yalnızca bir not değil, aynı zamanda potansiyel psikolojik zorluklarının da bir göstergesi olabilir. Bu nedenle, ebeveynlere, bu bilgileri göz önünde bulundurarak çocuklarının ruh sağlığını desteklemek amacıyla gerekli önlemleri almalarını tavsiye eden uzmanlar, toplumda daha bilinçli bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bilim ve psikolojinin kesiştiği bu noktada, yalnızca bireyler değil, toplumun genel sağlığı üzerinde de olumlu katkılar sağlanabilecek gibi görünüyor.