Son günlerde medyada yankı uyandıran bir olay, ayrılığın aşırı uçlara varabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Genç bir kadın, sevgilisi tarafından katledildiği ortaya çıkarken, olay öncesinde gönderdiği "Beni kurtarın" mesajıyla dikkatleri üzerine çekti. Olay, aşk ve ayrılığın tehlikeli boyutlarını anlatan bir hikaye olarak tarihe geçti.
Her şey, aşkın en güzel hali olan tutku ve bağlılıkla başlamıştı. Ancak zamanla bu tutkunun yerini çıkan tartışmalar ve şiddetli kavgalar almaya başladı. Ünal Atalay ve Selin Ertuğ arasındaki ilişki, ilk başta herkesin hayran olduğu bir aşk hikayesiyken, gitgide karmaşık bir hal aldı. Sevgililerin arasındaki duygusal dalgalanmalar, adeta volkan gibi patlamak üzereydi. Ayrılığın kıvılcımı, daha fazla tutku ve sevgi bekleyen taraflar için ölümcül bir hale geldi.
Gelen bilgilere göre, Selin, ilişkisinin sonlandığına dair bir karar aldı ve Ünal ile yollarını ayırmaya karar verdi. Fakat bu karar, onu beklenmedik bir şekilde tehlikeye sürükledi. Ünal, ayrılığın ardından yaşadığı bunalımdan dolayı, cinayetle sonuçlanan bir kıskançlık krizi içerisine girdi. Genç kadın, bu durumdan endişe etmesine rağmen, ayrılığı tatlı bir şekilde geçiştirmeye çalıştı. Ancak, Ünal'ın ruh hali giderek kötüleşiyordu.
Olayların tırmanmasıyla birlikte Selin, Ünal'dan sürekli olarak gelen tehditler almaya başladı. Durumun ciddiyetini anlamıştı ama ne yazık ki, bu noktada yardım isteyecek birine ulaşamadı. Arkadaşlarıyla paylaştığı dertlerin ardında, "Beni kurtarın" şeklinde bir mesaj gönderdi. Bu mesaj, Selin’in sadece bir çığlığı değil, aynı zamanda bir çağrıydı. Yaşadığı korku dolu anlarda, içindeki çaresizliği ifade eden bu mesaj, onu kurtaracak bir yardım eli arayışındaydı.
Ne yazık ki, bu çağrı duyulmadı. Bir daha geri dönmeyecek olan Selin'in body, göğsüne ve başına aldığı birden fazla mermiyle çok acı bir biçimde sona erdi. Olayın ardından derin bir sessizlik çökerken, çevredeki komşular olayı duyduklarında şok içindeydiler. Ünal, cinayet sonrası ortadan kayboldu, ancak kısa süre içinde güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Katilin neden olduğu olay, medyada geniş yankı buldu ve birçok insanın dikkatini çekti.
Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Ünal’ın ruh hali ve cinayeti işleyiş şekli ile ilgili birçok spekülasyon ortaya atıldı. "Aşk intiharı" tabiri, bu tür olayların yaşanmasındaki artış nedeniyle sıkça kullanılmaya başlandı. Psikologlar, bu tür her iki taraf için de çok yıkıcı sonuçlar doğurabileceği konusunu özellikle vurguladı.
Seline Ertuğ’un ailesi, yaşanan acının ardından adaletin sağlanmasını talep etti. Bu tür durumların tekrar yaşanmaması adına kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı. “Ayrılıklar, şiddet ve kıskançlık duygularını besleyecek şekilde son bulmamalı. Herkesin bu durumu ciddiye alması gerekli,” ifadeleri kullanıldı.
Bu trajik olay, toplumda aile içi şiddet, kıskançlık ve psikolojik baskı gibi unsurların önemini yeniden gözler önüne serdi. Eğitimci ve uzmanlar, bu tür olayların önlenmesi için erken yaşta sağlıklı ilişkilerin anlatımı, duygusal zeka gelişimi ve empati eğitimi gibi konulara dikkat çekiyor. Eğitim alanında başlatılan bu yaklaşımlar, gençlerin sağlıklı ilişkiler kurabilmelerini amaçlamaktadır.
Sonuç olarak, Selin’in trajik ölümü, kaybından daha fazlasını ifade ediyor. Aşka dair pek çok şeyin taşmasını engellemek için kolektif bir farkındalık oluşturulması gerektiği açık. Sevgiyi, saygıyı ve sağlam temellere dayanan ilişkileri teşvik etmek, herkesin görevi olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, her ayrılığın bir çözümü, her gözyaşının kurutulacak bir hikayesi vardır.